Ana içeriğe atla

Per Petterson - Lanet Olsun Zaman Nehrine

 Okuyup bitirdiğimde tek hissettiğim muazzam bir yalnızlıktı. Sevgisizlikti. Yine nefis inşa edilmiş bir karakter bizleri hayatında zaman yolculuğuna çıkarıyor. İnternette denk gelirken kısa ama şahane bir yoruma denk geldim, burada paylaşıyorum. Tavsiye ederim.



"Kitap da kırklı yaşlarına yaklaşmış ama hiç bir zaman kendini kanıtlayamamış bir adamın hikayesi anlatılıyor.

"Zamanının dışında bir adamdım ben. Ya da karakterimde bir kusur, temelinde her geçen sene büyüyen bir çatlak vardı. " kendi deyimiyle o kapatamadığı çatlaklarla hep kendini sorgulayan bir adam. Kitabı okurken karakterin zamanda yolculuğuna şahit oluyorsunuz. Bazen küçük bir çocuk bazen 20 li yaşlarda yeni yetme bir genç bazen yorgun ama kendini hiç olgun hissetmeyen orta yaşlar.

Düşünmek lazım dedim kendi kendime. Çocuklarımıza kızarken onlar yokmuş gibi davranırken üzüldükleri zaman duygularını küçümsediğimiz zaman durup kendimizi yoklamalıyız. Bu zamanın küçük ruhlarının içinde açtığımız küçük çatlakların da büyüdüğünü unutmamalıyız. Kitaptaki karakteri çok sevdim. Belki de bazen aynı duyguları hissettiğim için. İnsan bazen birilerine sarılıp teselli etmek ister ya. Aynı öyle."


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dalgalar - Virginia Woolf

 Okuduğum en zor romanlardan biri kesinlikle. İki kere yarıda bırakıp üçüncüde bitirebildim. Olay örgüsü ne anlatıyor derseniz inanın anlatamam. Ancak şu bir gerçek ki Woolf cümlelerini resmen konuşturuyor. Altını çizdiğim sayısız cümle ve paragraf var, gerçekten büyüleyici bir üslup. Üşenmezsem eğer birgün altını çizdiklerimi burada paylaşacağım. Kitap incelemesi ile ilgili https://gaiadergi.com/dalgalar-hakkinda-bir-kitap-ustune-izlenimler/ web sitesinde çok güzel bir yazı buldum, sizlere aşağıda alıntılıyorum. Okuma süresi: 4 dakika Virgina Wolf, yazar ve eleştirmen, 1882’de Londra’da doğdu. Bin sekiz yüz seksen iki Londra’sı kadın hakları konusunda günümüz dünyasının birçok ülkesinden daha geri bir noktaydı. Virgina Woolf’un, eğitim hakkı engellendi. Bu durumun onun üstünde yarattığı etki sadece yazısını daha çok bilemesine sebep olmuştur diye düşünmek sadece fantastik bir kurgu olur. Hayatındaki diğer olumsuzluklar gibi yaşarken geçirdiği psikolojik krizlerin altyapısında durduğun

Arthur Koestler - Gün Ortasında Karanlık

 Okuması ciddiyet gerektiren, sakin kafayla okunması gereken bir siyasi kitap kanımca. Beni sıkmadan sonuna kadar okuttu, kesinlikle tavsiye ederim. Yine altını çizdiğim cümleleri aşağıda paylaşıp devamında 1000kitap.com dan baran39 kullanıcı isimli kişinin kitap incelemesini paylaşacağım. "Tanrının çekiciliği şeytanınkine her zaman ağır basmıştır insanoğlu için, çok daha tehlikelidir. Katır ve insanın kendi vicdanıyla uzlaşmalarının hepsi yalandır. İçinden gelen o lanet olası ses her zaman yükselirse, kulaklarını tıka..." "Oysa zamanla anlayacaktı ki güçsüzlüğün aşamaları en az güçlülüğün aşamaları kadar çoktu; yenilginin yarattığı baş dönmesi, zaferinki kadar sersemletici, derinliği ise sonsuzdu. Ve Gletkin, onu bu merdivenden adım adım indirmeye kararlıydı." " Arthur Koestler Gün Ortasında Karanlık’ romanın da Stalin diktası altındaki 1930’lar Sovyetleri’ni anlatıyor. Ülke ve kişi adı vermeden, belirli bir dönem anmadan, burada yaşanan siyasi çalkantıyı ele

FAHRENHEIT 451- RAY BRADBURY

 "Bir kadının yanan bir evde kalmasına yol açtıklarına göre, kitaplarda bir şeyler olmalı... hayal edemeyeceğimiz bir şeyler; orada bir şeyler olmalı." "Kitaplar unutmaktan korktuğumuz bir sürü şeyi depoladığımız kapların bir türüydü yalnızca." "Kitaplardan bu kadar nefret edilmesinin ve korkulmasının sebebini şimdi anlıyor musun? Onlar hayatın yüzündeki gözenekleri gösterir." "Montag binlerce yüzün bahçelere, arka sokaklara ve gökyüzüne baktığını hayal etti; perdelerin gizlediği o yüzler solgundu, gecenin karşısında ürkmüş yüzlerdi, elektrikli mağaralardan dışarıya göz atan gri hayvanlar gibiydiler..." Üsttekiler benim altını çizdiklerim. Kitap hakkında o kadar çok şey duydum ki duyduklarımı unutup sıfır, temiz bir zihinle okumaya başlamak istedim. İyi ki de öyle yapmışım. Beklediğimden çok daha iyi bir kitaptı. İnanılmaz güzel karakter inşaları vardı. Ana karakter, yan karakterler, mekanik tazı.... sonundaki kaçış ve "kendileri gibi oldukl